İtalya’da Hırsızlık ve Dolandırıcılık Problemi

İtalya Avrupa’nın en güvensiz, dolandırıcısı, yankesicisi bol ülkesi seçilmiş. Haksız da sayılmazlar. Bu gözler neler neler gördü de şok olmayı bıraktı artık. Yerlisi bile buna adapte olmuş, asla el çantası taşımıyor, zengin gezmiyor, her zaman tetikte oluyor.

Madem öyle ben de size dolandırılabileceğiniz durumlardan bahsedeyim de gözünüz açık olsun.

Size yaklaşıp bir şeyler satmaya, muhabbet etmeye, hediye vermeye çalışan bütün yabancılardan uzak durun. Hediye verenler sonradan bir şekilde para ister.

Mesela Afrika bilekliği satan abiler. Önce muhabbet kurmaya çalışır, geldiğiniz ülkeden, nasıl iyi biri gibi gözüktüğünüzden, varsa çocuğunuzdan, kısaca sempati kazanır ve size kurduğu muhabbet konusu içeriğinde bir sebep sunarak bilekliği hediye edeceğini söyler. İstemeseniz bile zorlar, kabul ettiğinizde de Afrika’daki çocuklardan ya da kendi evindeki bakması gereken çocuklardan vs bahsedip bağış yapmanızı isterler. O kadar çok denk geldim ki (günde birkaç kere), iyi biri olduğum için, Müslüman olduğum için, Türk olduğum için gibi her zaman farklı sebeplerle zorla hediye ettikleri bilekliğin ardından para istediler, ancak her seferinde de hediye değilse almıyorum, sonradan para isteyeceğini biliyorum dediğim için ve para vermemekte direndiğim için bileklikler gerçekten hediye oldu bana 😂 Daha sonra da yaklaşan diğer abilere kolumdaki bileklikleri gösterdim. %100 etkili bir taktik olduğu için kombinlerimin ayrılmaz bir parçası haline geldiler.

Aynı şekilde gül satan abiler, genelde pek konuşmazlar, şans için falan diyip elinize tutuştururlar. Kurtulmak için en az 5 kere hayır demeniz gerekiyor, fazlaca ısrarcılar. Malesef bu abiler gözümün önünde sayısını unuttuğum kadar çok evlenme teklifi bozdular. Tahmin edeceğiniz gibi turistik yerlerde konumlanıyorlar ve insanlar o turistik yerlerde evlenme teklifi etmenin doğru olduğunu düşünebiliyorlar (doğal olarak). Ancak gülcü abiler kızın evet demesinden daha hızlı bir şekilde gülleriyle arada bitiyorlar. Daha çiftimiz sarılamadan anları bozulmuş oluyor, adam alsa kazıklanacak, almasa garip olacak. Ki alsa da almasa da çiftin arasındaki o mükemmel an bozulacak. İşin özü çevrede gülcü abiler varsa evlilik teklifi etmeyin, almak istemiyorsanız direk hayır, teşekkürler diyerek önlerini kesin ve yolunuza devam edin.

Başkasının elinden su bile almayın hem çeşme sularını doldurup satıyorlar hem de sıcaktan kavrulup fiyatını bile sormadan aldığınızda absürt fiyatlar istiyorlar. Hele bir de açtıysanız geçmiş olsun ne isterse vermek zorundasınız. Özellikle müzeler için sıra beklerken çocuklu aileleri hedefliyorlar. Çocuk istiyor, fiyatını sormadan alıp açtığınızda, satıcı kafasına esen fiyatı veriyor. Sonraki tartışma fayda vermiyor.

Her ihtiyaca yönelik şekil değiştiren satıcılardan (powerbank, selfie çubuğu, şemsiye vb) almayın. Satarken şakır şakır İngilizce konuşan insanlar “bozuk bu” (aynı gün bozulur) diye geri getirdiğinizde tek kelime anlamıyor numarası yapıyor. Elinizde çalışmayan ürünle kalıyorsunuz.

Şaşkın ve gerçekten yardıma ihtiyacınız olduğu anlarda bile size yardım edebileceğini söyleyen kişilerin yardımını kabul etmeyin. Bana otobüs durağının yerini gösterdiği için para isteyen insanlar oldu. Hatta bazen zorla yardım etmeye çalışıyorlar, “emin misin bak bence yardıma ihtiyacın var gibi gözüküyor :)” modunda. Siz belki de gerçekten yardımsever biri, madem sorayım bir şeyler, diye düşünürsünüz ancak daha sonra sizden de yardımsever olmanız beklenir ve gönlünüzden ne koparsa artık 😅 Özellikle tren istasyonlarında şehre adımını ilk kez atan turistleri hedefliyorlar. Aynı zamanda otomattan bilet almanıza yardım etmek için bekleyen tonla insan bulabilirsiniz. Gerçekten ihtiyacınız varsa bilet ofislerine gidip ordan alın.

En önemlisi müze, etkinlik gibi bilet gerektiren yerlerin önünde bileti ucuza sattığını iddia edenlere itibar etmeyin. Otobüs, gondol, tur biletlerini elden almayın (bilet ofisinden ya da yetkili kişilerden alabilirsiniz ama sokakta dolaşıp size zorla satmaya çalışanlardan asla) kullanılmış ya da geçersiz olabilir. Sakın ama sakın Aziz Peter Bazilika’sına bilet almayın (rehberli değilse) zaten ücretsiz!

Yine bir şekilde (yardım etmek, telefondan bir şey sormak, bir şey göstermek gibi bahanelerle) size fazla sokulan insanların ellerine kollarına dikkat edin. Hiç bel çantanıza falan güvenmeyin. Ruhunuz duymadan ne var ne yok çekerler. Açıkcası herkesin bel çantası taşıyın önerisi tam bir açık hedef göstermeye dönüştü. Çünkü “gel benim varım yoğum belimdeki çantada” imajı çiziyor. Ya sürekli elinizle çantanızı kollayın ya da asla değerli eşyalarınızı, paranızı tek bir yerde taşımayın.

Olabildiğince fakir gezmek en iyisi, tüm değerli eşyalarınızı ve pasaportunuzu oteldeki kasada saklayın, yanınızda bir miktar nakit, bir kredi kartı olsun yeter. Pasaportunuzu vergi iadeli alışveriş yapmayacaksanız taşımak zorunda değilsiniz. Her ihtimale karşı taranmış fotoğrafı ya da fotokopisi yanınızda olsun.

5 yıldızlı bile olsa otel odası güvenli değil, belki otel çalışanı yapmaz ama çeteler bir şekilde tüm odaları açabilen kartları kopyalayarak ve temizlik görevlisi rolü yaparak odalardan hırsızlık yapıyorlar.

Araba bagajları patlatılıyor, hem araç zarar görüyor hem de değerli eşyalarınız çalınıyor. Özellikle kiralık ya da farklı ülkeden gelen, yani turist olduğu belli olan araçları hedefliyorlar. Bagajda asla değerli eşya bırakmayın, güvenli otoparkları tercih edin.

Bazı restoranlar, menüde olmayan hizmetleri, masadaki ekstra ürünleri hesaba ekleyerek dolandırabiliyor (buna oldukça alışığız artık ama). Hesap alırken kontrol edip hakkınızı arayın.

Turist tuzağı restoranlardan uzak durun çünkü yalnızca bir kez gelecek turistleri hedefler, kalite önemsizdir, üstelik daha pahalıdır. Yani daha çok para vererek daha kötü yemek yersiniz.

Bu restoranları tanımak çok zor değildir. Genelde çok turistik meydanlarda olup sizi içeri davet eden bir garson, dikkatinizi çekmek için dışarda yemeklerin örnekleri ya da maketleri, gözünüze sokulan “gerçek İtalyan yemeği” gibi levhalar ya da İtalyan bayrağı bulunur, pek çok dil bulunduran menülerle ve menülerde turistleri memnun edecek aslında İtalyan yemeği olmayan seçeneklerle tamamen turistleri hedeflerler. Gerçekten iyi olan restoranlar sizi içeri davet etmekten çok daha meşgul olacaklar ve çoğunlukla önceden rezervasyon yapmanız gerekecek. Yerel restoran ve dondurmacıları bulmak da birkaç adımda mümkün: İtalya’da Yerel Restoran ve Dondurmacı Bulma Rehberi

Turist tuzağı restoranlar gibi özellikle turistik meydanlarda bulunan yiyecek içecek alabileceğiniz mobil büfeler de gereksiz pahalı olurlar. 50 cent olacak bir suya 5 euro isteyenler var

Taksi dolandırıcıları, yüksek ücretler isteyip, yolları uzatarak ücreti artırabilir. Güvenilir taksi şirketlerini tercih edip mümkünse önceden fiyatı netleştirin. Ücrette büyük bir sürpriz yaşamamak için Free Now uygulamasını kullanabilirsiniz. (Uber gibi). İtalya’da ulaşımda kullanılacak diğer yararlı uygulamalar için de: İtalya’da Ulaşım İçin Yararlı Uygulamalar

Ki toplu taşıma ve demiryolu bu denli gelişmiş bir ülkede de çoğunlukla taksiye ihtiyacınız olmaz: İtalya’da Şehirlerin Toplu Taşıma Sistemi ve Bilet Çeşitleri ve İtalya’da Trenle Seyahat Rehberi

Araç kiralamayı düşünenler de -özellikle yerel küçük firmalardan- aracı teslim alırken ve ederken kendi fotoğraflarınızı çekmeyi, bagaj patlatılması ihtimaline karşı tam korumalı sigorta yaptırmayı ya da güvenli otoparklar tercih etmeyi unutmayın. Dikkat etmeniz gereken diğer noktalar ve detaylar için okuyabilirsiniz: İtalya’da Araç Kiralama ve Kullanma Rehberi

Gerilmeyin ama gözünüz de açık olsun.

Sorunsuz, musmutlu tatiller.

Seyahatolojistiniz 🙂